26 Haziran 2015 Cuma

Hissizlik

Hissizlik...
Gözlerine bakiyorum suan...Parmaklarin avuclarimin içinde geziniyor,ellerim heyecandan ter içinde,seni yillardir gorememenin verdigi özlem var üzerimde.Bir an sessizlik oluyor ve sen sag elinle omuzumdaki saçlarimi okusuyorsun.Sonra derin bir nefes çekip sana sariliyorum uzunca..Yine gece,yine sokak los,ayni eskisi gibi.Ama ne sen ne de ben eski biz degiliz.Kalbimin saati yillardir sana kurulmus,gözlerine bu denli bakabilmenin hayaliyle uyumusum her gece.Nasilda sevmisim seni,nasil da unutamamissin beni,gözlerimi..Dokundugunda hizlanan kalp atislarim bile özlemis seni,adini belki de düzenli olarak hergün tekrarlamisimdir,seni birkez olsun  görmek ümidiyle.Gogsunde dinlendigim günler hatirina,sacma Turk filmlerini izlemeyi bile özledim inan.Yolda seninle kavga etmeyi,en çokta yagmurda yürümeyi,artik islanmaktan nefret ediyorum o ayri. Keske anlatabilsem,gercekten gözlerin suan gözlerimde olsa,dedigim biri var..
Tepkisiz kaldigim,hissizlestigim,ama en derin yaram olan,adinin bas harfleri bi araba plakasinda takilsa gözüme,cigerime öküz oturuyor o an.Hep o dinledigin eski 45'likleri acip iciyorum ve sen çok seviyorsun diye rakiya bile basladim düsün.Anlayacagin"raki sisesinde balik oldum"..Sen eksiksin,beni sarip sarmalayan kanatlarin eksik,ses tonunun benzedigi birini gözlerimi kapatip dinlemekten,sana benzeyen birine bakip kalmaktan yoruluyorum bu aralar.Gelsen de anlatsam çocuk..

19 Mayıs 2015 Salı

Yine aynı..

Bir yılımız dolmak üzereydi...
Ama görüşmeyeli bir yıldan da fazla olmuştu,nasıl da deli gibi bağrınmıştım sana.Bilmezdim böyle olacağını bende tabi,şarkıda dediği gibi"bilmezdim bu derdin seni yolumdan,beni solumdan edeceğini"..Ediyorda..Resimlerine bakıyordu kız,bir an ellerine odaklandı çocuğun,o parmaklarının boğumlarından öptüğü aklına geldi,iyice doldu gözleri.Yıllar önce ne kadar da çocuktu,nasıl saftı halbuki.İnsanların gözlerinin içine derin derin bakmayı bilmiyordu,umursamıyordu çünkü ilk aşkıydı çocuk.Kaybetmenin ne denli acı verebileceğini,o uyuşma hissini tatmamıştı ki.İlk onu öpmüştü,ilk O'na dokunmuştu elleri.Her geçtikleri sokakta,kokusu geliyordu rüzgarla adeta,kalabalıkta ağlayamıyordu,toparlanmaya çalışıyordu ama ne içindi tüm bunlar?Kızda bilmiyordu,çocuğun zaten haberi bile yoktu.Hayat meseleleriyle haşır neşir olurken onlar,kızı mı vurmuştu sadece o pişmanlık oku,yoksa gurur denilen o şeye çoktan yenik mi düşüvermişti çocuk.Unutsaydı bir "merhaba"yı çok görmezdi kıza,hala ona ait şeyleri hatırlamazdı mesela,ya da sorulardan kaçmazdı..Sanki çocuğuyla bir başına kalmış gibiydi kız,ya da en bi sevdiği şeyi kaybetmiş gibi,annesiz,babasız gibiydi..Nasılda kahkahaları çınlıyordu kız kızayken,halbu ki az sonra geçecek olan o çocuğu,sevdiği adama benzetip geçmişe gidecekti.Resmin her karesini dikkatle izliyordu,telefonunda olmasından da çekiniyordu belki,yanlış mıydı?Sevmek!Hala sevmenin nesi yanlıştı ki?Artık başkalarının gözlerine bile bakmaya korkar olmuştu,güvensizliğinin hiçbir çaresi yoktu,bir kelimeye bile alınır olmuş,ellerini tutmak isteyen olduğunda kabuğuna çekiliveriyordu..Ne ara Tanrı bu denli çok sevdirmişti çocuğu ona..Sorularının cevapları sadece dualarındaydı..Belki gelecekti,hayat bir oyun sahnesiydi ne de olsa,belki de uzaktan öylece izlemeye devam edecekti,alkışlamaya korkarak,gözyaşlarıyla eşlik edecekti çocuğa..Kim mi bilir?Zamandan başka kim bilir ki?...

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Çok sevmek..

İnsanın canını en çok acıtan eylemdir benim için..Açıklaması budur ve uzun bir süre daha böyle kalacaktır.Bir insanı hayatım boyunca,eğer hayatıma almaya karar vermişsem,hiçbir şekilde onu olayların dışına itemem,itekleyemem de.Çünkü insan olarak bakarım,eğlence olarak,tatmin şekli olarak ya da zaman geçirme aracı olarakta bakamam,ama bunu mükemmel şekilde yapanlarımız dolup taşmak üzere!Nasıl beceriyorlar hayret ediyorum doğrusu,"sana aşığım ama ağzına da sıçabilirim arada"diyebilenlermi dersiniz,bütün gün o elindeki tek iletişim aletini bir kenara atıp,beynini aşağılara yönlendirip,işlerini halledip,sonra aklına eserse "sevgilim napıyomuş"yazanlar mı?Ortalık garipliklerle dolu,bazen "özellikle beni buluyorlar sanki"dediğinizi duyar gibi oluyorum,bende buradayım yalnız değilsiniz merak etmeyin.Biz "insan sevici"olduğumuz sürece karşımıza çıkanlar da "hayat mahvedici"olmaya devam edecekler,çünkü ne biz aklımızı kullanmayı öğreneceğiz,ne de onlar "sevmek"kelimesini çok yanlış anladıklarının farkına varacaklar.Biri varken hayatında,öyle rahat olabiliyor ki,tamam tatile gitmişsin,bizde gidebiliyoruz ama kafa yapısında bitiyor olay.Sen tatili havada,suda,değil başka yerlerde ararsan olay çok yanlış yerlere gider tabii seninde rızanla.Biz deniz,güneş,kum,iki lak lak arıyoruz,adam karı-kız,biraz daha karı-kız,daha çok karı-kız...Kafa bu yani!Neyse biz yine de "yeni güne"uyanmaya sebepliyiz,beceremiyorsa yol veririz,ve uzunca bir süre de dinlenir,"mutlaka"ki daha da iyisini buluruz.Size bol bol da sizin gibi hatunlar dileriz efendim...İyi tatiller!

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Sanki herkes aynı..

Deneme yanılmaktan bıkmak...
Bir diğer anlamıyla defalarca kere aynı duvara toslamak da diyebiliriz şu günlerde ki durumumuza.Hayır biri de çıkıp bana"kızım çok mutluyuz,sevgilim çok anlayışlı,sadık biri,ben kendimi yanında hiç olmadığım kadar güvende hissediyorum".Tabii ki de yok!Bırakın bu uzunca cümleyi,birini bile söyleyenini-henüz-göremedik.Zorlaşıyorlar diyeceğim ama aslında gitgide basitleşiyorlar,biri diğerinden farksız olmaya başlıyor.Sadece mimiklerinden bile onları anlamaya,ilk buluşmada bile ne mal olduklarını cümlelerinden çözmeye başlıyoruz.Peki bu "adam olamama"çabası nedendir abilerim?Amacınız,yaşamak istediğiniz hayat nedir?Çok eşlilik midenize hoşmu gelmektedir?Birinin hayatına edip gitmek zevklimidir?Sadık olamamak,bu doyumsuzluk nedir ya?Ne oluyoruz?Sonra kadın suçlu,kadın beceriksiz,kadın işe yaramaz...Ama aslında kadın;sevgili,aşık,sadık,eş,anne,bunların hepsini gerçekten sevildiğini hissettiğinde olabilecek kapasitededir.Bazı hemcinslerimi tenzi ederek söylüyorum tabii,aramızda erkek beyniyle hareket edenlerimizde yok değil,ama gözlerine baktığım zaman anla be adam!O kadar da salak mısın?İçimin eridiğini nasıl anlamazsın?Ben istiyorum ki,o kişi beni bulsun,bulabilsin,korkmasın,çünkü insan artık güvenebilmek istiyor,evlilikte de,aşkta da bu böyle..Önce GÜVEN!
Ve en kötüsü de yalan söylediğini bile bile,o insanın yüzüne bakabilmek,güven bizde bittiğinde,herşey bitmiş demektir..Çünkü henüz kalp kırıklarını yapıştırabileceğimiz bir şey icad edilmedi...

30 Nisan 2015 Perşembe

Birinin olmak...

Derin bir nefes aldım...
Düşüncelerime bile hükmeden o şeyle hala şavaşmaktaydım,o ise yılmadan her an,her yerde karşıma çıkmaya ısrarla devam ediyordu.Vazgeçilemeyen kişi olmanın verdiği mutluluk ve unutmaya çalışılan o yıllar arasındaki gel-gitteydim.Bir nevi boşluk,görmeden,hissetmeden,dokunmadan,sadece anılarla sevebilmek.
Ve belki de yüzlerce kez kendime dediğim o cümle"ben daha önce hiç sevilmemişim"...Tamam şarkı tıpkı sana söylemek istediklerime tercüman olmuş ama sıkıntı benim seni göremeyecek olmam ve bunları sana söyleyemeyecek olmamdı.Dürüst olan,her zaman yanında olacağını hissettiren,bunun için çabalayan,yüreğiyle seven,değer veren,bunlar artık bir kişide zor bulunan özelliklerdi,hele ki hepsi aynı kişide..Adama "kızım dalga mı geçiyorsun?"derler,ama ben biliyorum,yaşadım,gördüm yani.Ve sonra olan tabii"oscar goes to other girl!" damn!..O aradığımız "çirkin şansı"böyle bişey işte yaa,hangimiz hayatında hiç bu cümleyi kullanmadı Allah aşkına "ayy kızım çocuğa bak kıza bak!Allah çirkin şansı versin bize inşallah" ya da "abi kız manken gibi de o yanındaki çocuk nedir ya çirkin şansı vermeli Allah ben başka bir şey demiyorum!"..Dedik!Diyoruz da,valla ben resimlerini gördükçe bunu diyorum hala,belki de bir kere bile olsa o şans bize de tanınıyordur da,benim gibi olanlar yani "akılsız"olanlar şanslarını teperek ofsayt durumuna düşüyoruzdur,sonra olaylar tabii hep aynı gelişmeye devam ediyor.Kıl kıl tipler,bize gram değer vermeyen adamların götünü kaldırmalar,"yine aynı bok kızım yaaa"deyip ağlayıp zırlamalar..Off hayat cidden toparlanamaz duruma doğru,yokuş aşağı gitmeye devam ediyor valla..Biri zamanı 2008'e alabilir mi?Rica edicem...

25 Nisan 2015 Cumartesi

Sonuna kadar..

İnanabilmek..
Böyle içinizde kuşlar,kelebekler falan var,bahar gelmiş,çiçekler açmış.Hayatınızda sizi öylesine heyecanlandıran biri de var tamam..Eksiklik ne peki?
Kendinizin ilişkiyi tek taraflı götürdüğünüzü düşünüyorsunuz,karşı tarafta çaba sıfır,herzaman ki gibi erkek relaxlığı,evden dışarıya adım atsanız "aşkım ben çıkıyorum,aşkım ben kızlarlayım,aşkım şurdayım,burdayım"..Sıra size gelince de;"hayatım sen napıyosun?","bizde arkadaşlarla cafeye geldik hayatım"..Eee!Hani eşitlik?Hani ince düşünce,neresinde bunun?Şimdi gelde güven dimi?Böyle güvensizlikler silsilesi içinde olupta,o kişiye karşı inanılmaz bir etki duymak dünyanın en zor işi olsa gerek.Hayır iyi bir insan olmak amacımız,sen neden böyle düşünen bir varlığı"abi bu akşam feneri nerde söndürsek"diyen bir varlığa mahkum bırakıyorsun ki Tanrım?Yazık bize..Zaten erkekler,şair olup,şarkıcı olup,aşk şiirleri,hikayeleri,şarkıları yazıp,iş sevmeye gelince işi bombok ederler.Duygularını belli edip,iki kelimeyi söyleme cesaretinde bulunmak,bütün cool havalarını yerle bir edecek gibi düşünürler.Kadın acı çeker,ilişki boyunca,ilişki sonrasında,sürekli bir dram,bir çabalama durumu..Öyle düşürdük ki çıtayı düşünün bize"günaydın"yazan erkek dünyalar şirini bir adam,adeta bir "Superman"olup çıkıyor..Yanlış!Olması gereken o,bizim yaptığımız şeylerin yanında ne ki?Erkeği,erkek gibi düşünüp,öyle davranmaya başlayınca da bakıyoruz ki,bir kaçış yolu,soğuma evresi başlıyor,nedeni önemsemediğini farketmemiz.Ben iyiyim,ben güzelim,ben bütün duygularımı belli ediyorum,gel dese gelicem,çokta seviyorum,hayal kuruyorum,ama o.."Gittiii!"Eee dedik sana düşme üzerine güzelim,eğer ki gelecek hayallerinin hiçbir köşesinde yer alamıyorsa,güvenemiyorsan yolla gitsin..Sen "beni bırakma olur mu?"dediğinde "bırakmam,bırakamam"demeyen erkek zaten yolunu hazırlıyordur ;)

24 Nisan 2015 Cuma

Ve aşk..

Manwa laage...
Bu bendeki ruh halini anlatan şarkının ta kendisidir.."Kalbim sana bağlandı"demek hintçe.Bu ırk benim için İspanyol ırkından sonra en sevdiğim ırktır.Filmlerinden mi bilmem bir sıcak kanlı geliyorlar ki sormayın.O romantizmin dibine vurulan filmleri yok mu?
Neyse gelelim aşka,bugün fena vurulduğumu hissediyorum birine,ya o değilde onlar nasıl gözler be çocuk!İçinde kayboluyorum haberin yok,aslında kayboluyoruz :)O sesin,mimiklerin,kokun,Aman Allahım!dedirtiyor bana her seferinde.İnsan yanından ayrılıp eve giderken,yolda gereksiz gereksiz gülüyor,tanımadığımız insanlara da gülümsüyoruz,bir çocuk gördü mü şiddetle o mutluluğu ona da aktarasımız geliyor,ben bu akşam önümde oturan bebeğe ne şebeklikler yaptım mesela,bütün herkese rezil olmuşumdur ama umurumda mı?Aşırı mutluydum çünkü,o elini belime atıp sarılması,elimi tutması,avucumun içini öptü ya!Ay daha ne olsun!Böyle ne zaman onu görsem,beynimin arka fonunda bu şarkı çalar,o an saçlarım uçuşurmuş gibi falan da hissederim..Yok yok!Ben iyi değilim galiba :)Hem korkuyorsanız,ama aynı zamanda kafanıza eseni yapıyorsanız,sadece her anınızda yanınızda onu istiyorsanız,aşıksınızdır net..Neyse iyi geceler..Geceler hep bu kadar mükemmel olsun dilerim..