Deneme yanılmaktan bıkmak...
Bir diğer anlamıyla defalarca kere aynı duvara toslamak da diyebiliriz şu günlerde ki durumumuza.Hayır biri de çıkıp bana"kızım çok mutluyuz,sevgilim çok anlayışlı,sadık biri,ben kendimi yanında hiç olmadığım kadar güvende hissediyorum".Tabii ki de yok!Bırakın bu uzunca cümleyi,birini bile söyleyenini-henüz-göremedik.Zorlaşıyorlar diyeceğim ama aslında gitgide basitleşiyorlar,biri diğerinden farksız olmaya başlıyor.Sadece mimiklerinden bile onları anlamaya,ilk buluşmada bile ne mal olduklarını cümlelerinden çözmeye başlıyoruz.Peki bu "adam olamama"çabası nedendir abilerim?Amacınız,yaşamak istediğiniz hayat nedir?Çok eşlilik midenize hoşmu gelmektedir?Birinin hayatına edip gitmek zevklimidir?Sadık olamamak,bu doyumsuzluk nedir ya?Ne oluyoruz?Sonra kadın suçlu,kadın beceriksiz,kadın işe yaramaz...Ama aslında kadın;sevgili,aşık,sadık,eş,anne,bunların hepsini gerçekten sevildiğini hissettiğinde olabilecek kapasitededir.Bazı hemcinslerimi tenzi ederek söylüyorum tabii,aramızda erkek beyniyle hareket edenlerimizde yok değil,ama gözlerine baktığım zaman anla be adam!O kadar da salak mısın?İçimin eridiğini nasıl anlamazsın?Ben istiyorum ki,o kişi beni bulsun,bulabilsin,korkmasın,çünkü insan artık güvenebilmek istiyor,evlilikte de,aşkta da bu böyle..Önce GÜVEN!
Ve en kötüsü de yalan söylediğini bile bile,o insanın yüzüne bakabilmek,güven bizde bittiğinde,herşey bitmiş demektir..Çünkü henüz kalp kırıklarını yapıştırabileceğimiz bir şey icad edilmedi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder